1 Kasım 2016 Salı

Bir sirk maskotu olarak Kerim Can


Kerimcan'ın şaşaalı hayatı gayet uygun bir şekilde Nusr'et'te.
Bü­tün sos­yal ha­re­ket­ler­de ol­du­ğu gi­bi eş­cin­sel­lik için de gö­rü­nür­lük mü­ca­de­le ve iler­le­me açı­sın­dan en önem­li un­sur­lar­dan bi­ri. Tür­ki­ye'de bu­gün­ler­de en gö­rü­nür eş­cin­sel fi­gür tar­tış­ma­sız Ke­rim­can Dur­maz. Çin­ge­ne di­lin­den uyar­la­nan ve za­ma­nın­da eş­cin­sel­le­rin ken­di ara­la­rın­da kul­lan­dı­ğı kod­lu li­san­dan ke­li­me­le­ri mil­yon­lar­ca ki­şi­nin iz­le­di­ği vi­de­olar­da bol bol kul­la­nı­yor, cin­sel kim­li­ğin sı­nır­la­rı hiç ka­fa­sı­na tak­mı­yor, pek çok er­kek eş­cin­sel gi­bi ken­di­sin­den ‘ab­la' di­ye söz edi­yor, epey eğ­le­ni­yor ve eğ­len­di­ri­yor…
Her şey bir ya­na bu alı­cı da bu­lu­yor, zi­ra DJ ol­ma­ma­sı­na rağ­men DJ'­lik ya­pı­yor me­se­la. Bir-iki sa­at du­rup ser­vet ka­za­nı­yor, da­ha son­ra da bu­nu Kar­das­hi­an Ai­le­si'y­le kı­yas­la­na­cak bir gös­te­riş­çi­lik­le sos­yal med­ya he­sap­la­rın­dan if­şa edi­yor.
Ta­bi­i pa­ra ve şa­şaa be­ra­be­rin­de bir so­fis­ti­kas­yon ge­tir­mi­yor; Ti­mes Squ­are'­de poz ve­ren ve­ya hâ­lâ Ku­şa­da­sı'n­da yaz ta­ti­li ya­pan bi­rin­den bah­se­di­yo­ruz Ke­rim­ca­n'­ın renk­li ha­ya­tı der­ken. Avam, ala­tur­ka ve va­sat. Ge­çen haf­ta dün­ya­da ‘do­lap­tan çık­ma' gü­nü kut­lan­dı ve ken­di kim­li­ği­ni açık­ça hay­kı­ran, bu uğur­da be­del öde­yen in­san­lar sa­ye­sin­de eş­cin­sel ha­re­ke­ti­nin az za­man­da na­sıl bü­yük iş­ler ba­şar­dı­ğı bir kez da­ha ha­tır­lan­dı. Eş­cin­sel­li­ğin Tür­ki­ye'de­ki mü­ca­de­le­si­nin on­ca ölüm, in­ti­har, tu­tuk­la­ma, sür­gün, tö­re, bas­kı, sin­dir­me, da­yak ve ci­na­yet­le do­lu say­fa­la­rın­da ge­lip ge­le­bil­di­ği­miz nok­ta­nın Ke­rim­can Dur­maz olu­şu, eş­cin­sel­li­ğin bu “sos­yal med­ya fe­no­me­ni­”y­le anıl­ma­sı üze­rin­de dü­şün­me­miz ge­rek­mi­yor mu?
Bü­tün azın­lık­lar gi­bi her eş­cin­se­lin ha­ya­tı da bir mü­ca­de­le­dir ve doğ­du­ğu­muz an­dan iti­ba­ren, ken­di rı­za­mı­zın dı­şın­da bu mü­ca­de­le­nin bir par­ça­sı olu­ruz. En ufak bir sek­me­de er­kek ege­men dün­ya “Ca­nım za­ten o da eş­cin­se­l” di­ye açık ara­ma­ya dün­den ra­zı ol­du­ğun­dan bu­nun üs­te­sin­den iki ka­tı ça­lı­şa­rak, da­ha faz­la oku­ya­rak, da­ha faz­la bi­le­rek, da­ha faz­la öğ­re­ne­rek ge­li­riz. Bü­tün azın­lık­lar için bu bir ter­cih de­ğil, zo­run­lu­luk­tur.
Bil­ge Ka­ra­su'lar, Mu­rat­han Mun­ga­n'­lar, Ah­met Tul­ga­r'­lar ol­ma­say­dı, bir kü­çük İs­ken­der ye­tiş­me­sey­di bu­gün ya­zı ya­za­ma­dım.
Dün­ya­nın bir­çok ba­şa­rı­lı is­mi­nin eş­cin­sel ol­ma­sı­nın ge­ne­tik bir kod­lan­ma­nın öte­sin­de bi­raz da mec­bu­ri­yet ol­du­ğu­nu dü­şün­mü­şüm­dür hep.
Tam da bu yüz­den dün­ya­nın en de­ğer­li şir­ke­ti App­le'ın ba­şın­da bir eş­cin­sel var. Ai­le­si­nin bas­kı­sı al­tın­da bü­yü­yen, çev­re­sin­de sü­rek­li ‘a­nor­ma­l' mu­ame­le­si gö­ren genç bir er­kek iP­ho­ne' un­dan Tim Co­ok'­un eş­cin­sel ol­du­ğu­nu öğ­re­ne­rek bel­ki de ha­ya­ta tu­tu­nu­yor. Bir gün ken­di­si­nin de ora­la­ra ge­le­bi­le­ce­ği­ni gö­re­rek umut­la­nı­yor ve için­de bu­lun­du­ğu ka­ran­lık­tan çık­mak için ara­dı­ğı gü­cü ken­din­de bu­lu­yor.
Doğ­ru­su ben iyi du­rum­da ol­du­ğu­mu­zu dü­şü­nü­yor­dum.
Dün­ya ev­li­lik eşit­li­ği­ni ka­bul eder­ken, eş­cin­sel­lik (di­ye­lim Ge­zi pro­tes­to­la­rın­dan son­ra) biz­de de da­ha gö­rü­nür ol­ma­ya baş­la­mış­ken, dün­ya­da tek bir eş­cin­sel ti­pi ol­ma­dı­ğı ya­vaş ya­vaş öğ­re­ni­lir­ken Ins­trag­ra­m'­da 1.5 mil­yo­na ya­kın ta­kip­çi­si, onun dört-beş ka­tı ka­dar iz­le­yi­ci­si olan Ke­rim­can Dur­maz on­ca yıl­lık mü­ca­de­le­nin ka­za­nım­la­rı­nı bo­şa çı­kar­ma­ya, fil­mi ba­şa sar­dır­ma­ya ka­rar­lı gi­bi gö­rü­nü­yor.
Eş­cin­sel­le­ri yan­la­rın­da ak­se­su­ar ola­rak ta­şı­yan ve gay lin­go'su­nu dil­le­ri­ne pe­le­senk eden De­met Aka­lın gi­bi ‘söz­de' eş­cin­sel dost­la­rı da bu sü­re­ce kat­kı­da bu­lu­nu­yor.
Bü­tün eş­cin­sel­ler Ze­ki Mü­ren ya da Ku­şum Ay­dı­n'­a ben­zer ka­nı­sı­nı da oturt­ma­ya ni­yet­li Ke­rim­can. Kı­sa­ca­sı, eş­cin­sel de­di­ği­niz hol­ding yö­net­mez an­cak pav­yon­da şov ya­par, ün­lü­le­rin ya­nın­da bir ak­se­su­ar ola­rak do­la­şır al­gı­sı için bi­çil­mez bir kaf­tan. Pek çok eş­cin­se­lin de bu ko­lay­cı­lı­ğa al­dan­dı­ğı­na emi­nim. Çün­kü pa­ra­ya dök­tü­ğü çiğ­li­ği­ni or­ta­lı­ğa saç­mak­ta hiç­bir be­is gör­me­yen Ke­rim­can giz­li­den giz­li­den “Siz de be­nim gi­bi olun, pa­ra ve şöh­ret edi­nir­si­ni­z” me­sa­jı ve­ri­yor. Her ma­lın bir alı­cı­sı var so­nuç­ta.
Ko­mik mi? Bir ya­ban­cı­ya “Ab­lan star be­be­ği­m” de­dirt­mek ne ka­dar ko­mik­se, o ka­dar. Fe­na­si Ke­rim is­mi­ni Ti­me'ın Yı­lın İn­sa­nı ya­rış­ma­sı­na yaz­dır­mak ka­dar ya­ra­tı­cı iş­te.
Tek tip eş­cin­sel ol­ma­dı­ğı gi­bi ge­niş gay kül­tü­rün­de Ke­rim­can gi­bi­le­re de yer var. Ama vi­de­ola­rı­nı ve fo­toğ­raf­la­rı­nı bir sü­re ta­kip et­tik­ten son­ra Ke­rim­can da­ha çok eş­cin­sel ro­lü ya­pı­yor­muş, san­ki ken­di ken­di­si­nin ka­ri­ka­tü­rüy­müş gi­bi bir al­gı oluş­tu ben­de. Ucuz te­le­viz­yon di­zi­le­rin­de he­te­ro­sek­sü­el er­kek ya da ka­dın­la­rın ka­le­min­den çı­kan aşı­rı abar­tı­lı, ço­ğu za­man fe­mi­nen, ger­çe­küs­tü bir eş­cin­sel ste­re­oti­pi­ni “can­lan­dı­rı­yo­r” ade­ta. Bu aşı­rı yap­ma­cık ve zor­la­ma tip­le­me ken­di ce­bi­ni dol­dur­mak­la be­ra­ber en bü­yük za­ra­rı eş­cin­sel­le­re, eş­cin­sel mü­ca­de­le­si­ne ve­ri­yor: Tek­tip­leş­ti­re­rek.
Hal­bu­ki bun­ca mü­ca­de­le, eş­cin­sel­ler sa­de­ce Cenk Eren, Fa­tih Ürek, Ku­şum Ay­dın gi­bi pav­yon şar­kı­cı­sı ya da kua­för, sti­list ol­ma­sın di­ye ve­ril­di. Şar­kı­cı, sti­list ya da kua­för ol­mak­ta hiç­bir so­run yok, ama bu­gün biz­le­re yol açan geç­miş ku­şak­lar ara­mız­dan si­ya­set­çi­ler, işa­dam­la­rı, ga­ze­te­ci­ler (sa­de­ce Ke­le­be­k'­te ma­ga­zin yaz­mak­la sı­nır­lan­dı­rı­lan de­ğil), dok­tor­lar, öğ­ret­men­ler, bi­lim in­san­la­rı da çık­sın di­ye ken­di­le­ri­ni fe­da et­ti.

Oray Eğin - Sözcü

16 Ekim 2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder